Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Tuncel: İnadına devrim, inadına sosyalizm

İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ile Denizlerden Dörtlülere faşizm karşısında diz çökmeyenlerin geleneğine sahip çıktıklarını belirterek, "AKP bizden korkuyor. Sosyalizmi itibarsızlaştırmak için birileri eliyle tartışmalar yaptırıyor. Biz ise, 'İnadına devrim, inadına sosyalizm' diyoruz" dedi. 

Ankara Alkadras Salonu'nda yapılan HDK 1. Genel Kurul, milletvekillerinin konuşmaları ile devam ediyor. İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, HDK'nın kuruluşunu Ankara'da ilan ettiğini hatırlattı, "Burada halkın meclisi oluşturmayı amaçladık" dedi. HDK çalışmaları hakkında bilgi veren Tuncel, 21 ilde kongrenin kurulduğunu belirtti, "AKP faşizmine karşı direnen merkezin burası olduğunu ifade ettik. Ancak biz daha da büyümek, Türkiye'nin tüm muhalefet bileşenlerini birleştirmek istiyoruz" diye konuştu.

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, İbrahim Kaypakkaya ile Diyarbakır Cezaevi'nde bedenlerini ateşe veren 4 Kürt siyasi tutukluyu hatırlatan Tuncel, "Onlar asla ve asla faşizm karşısında diz çökmediler. Bu gelenek bizim geleneğimizdir. Bu geleneğini sahiplenerek, halklarımızın eşitlik, özgürlük ve barış talebini gerçekleştirmek yola çıktık. HDK Türkiye'de yaşayan tüm halkları özgürleştirme zeminidir. Tüm halkların eşitlik ve özgürlük talebini birlikte gerçekleştireceğiz." diye konuştu. 

Kürt kadınlarının Ankara ve Diyarbakır'da yapacağı eylemi hatırlatan Tuncel, "Kürt kadınları, Kürt sorununun çözümü için yürüyecektir. Bu sorun aynı zamanda Türkiye halklarının sorunudur. Bu eylemi, HDK adına buradan selamlıyoruz. Özgürlük mücadelesinin yanındayız" dedi. 

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel son olarak, "AKP bizden korkuyor. Sosyalizmi itibarsızlaştırmak için birileri eliyle tartışmalar yaptırıyor. Biz ise, 'İnadına devrim, inadına sosyalizm' diyoruz" diye konuştu.

TÜZEL: ÖNCELİKLE ÇOK DİLLİ, ÇOK KÜLTÜRLÜ BİR ANAYASAYI BAŞARMA MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ

BDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de, dünya üzerinde bütün halkların bir arayış içinde olduğunu belirterek, "Bizim ülkemizde de emekçiler bir arayış içinde. HDK de bu boşluğu doldurmak üzere yola çıktık" dedi. HDK'nın tüm emekçilerin mücadelesinin yanında yer aldığını belirten Tüzel, "İki günlük çalışmada önümüzdeki görevleri de konuşacağız. Öncelikle çok dilli, çok kültürlü bir anayasayı başarma mücadelesini de vereceğiz. Ortak ve bir arada yaşamanın yeni bir anayasası olacak" diye konuştu.

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Dünyanın bütün dillerinde sizleri selamlıyorum"

diyerek sözlerine başladı. Meclis Anayasa Komisyonu'nda yer aldığını hatırlatan Önder, "Anayasanın komisyonlarda yapılmadığını bilecek kadar tarih ve bilgiye sahibiz. Ancak, bizim biçim birincil öncelliğimiz, bu alanları siyaset alanlarına çevirmek, halklarımızın lehine değişikliklerin olmasına yardımcı olmak. Bize düşen savaş politikalarına set çekmek. En azından evrensel hukuk ilkelerine uygun bir anayasa yapılmasını sağlamak" dedi.

 

Kışanak..BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, AKP faşizmi ile bölgedeki despotik yönetimlerin neler yapmak istediklerini bildiklerini belirterek, bu diktatörlüğü hak etmiyoruz. Buna karşı isyan etmeliyiz. HDK bir isyan hareketidir” dedi. 


HDK 1. Genel Kurulu'nda delegeler ve katılımcılar, genel kurula sunulan siyasi durum raporuna ilişkin görüşlerini açıkladı. 

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, tarihsel bir dönüm noktasında olunduğuna dikkat çekerek, "AKP faşizminin, bölgedeki despotik yönetimlerin neler yapmak istediğini biliyoruz. Geriye kalan bunları alaşağı etmek için dinamik bir mücadele yürütmektir. Bunun dinamiklerinin Türkiye ve Kürdistan'da bulunduğuna sonuna kadar inanıyorum. Bu diktatörlüğü hak etmiyoruz. Buna karşı isyan etmeliyiz" dedi.

"Halklarımıza karşı sadece yaptıklarımızla değil, yapmadıklarımızla da sorumluyuz" diyen Kışanak konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu tekçi, katliamcı zihniyeti alaşağı etmeyi başarmalıyız. HDK bir isyan hareketidir. Zenginliklerimizi yok etmek isteyen bu düzene karşı da bir isyan hareketidir. Yüreğimiz Artvin'de, Munzur'da, Hopa'da da en güçlü şekilde atmalıdır. HDK, yoksulluğa karşı da bir isyan hareketidir. Yoksulların, mülksüzlerin sesi olmalıyız. Emek mücadelesini teslim almaya çalışan düzene karşı yoksullarla birlikte mahallerde olacağız. HDK bunu başarabilirse, görevini yerine getirmiş olabilir."

HDK'nin gündeminde bulunan parti konusuna da değinen Kışanak, halkın örgütlenmesi gerektiğini belirterek, "Halkın örgütlenmesini sağlayamazsak, temsili demokrasiye mahkum oluruz. Bu kongreden bir siyasi parti kararının mutlaka çıkması gerekiyor. Ama bunu kongrenin mücadelesinin hizmetinde araç olarak kullanacak şey, halkın örgütlülüğüdür" dedi. 

Yıldız İmrek ise anayasa yazım sürecinin başladığını hatırlatarak, anayasaların güçler dengesine göre yapıldığını söyledi. Ezilenlerin, HDK'nin birleştirmeye çalıştığı toplumsal mücadele dinamiklerinin başlı başına özgürlükçü bir anayasa yapacak güçte olmadığını kaydeden İmrek, "Ama bugün yapabileceklerimiz olmadığı anlamına gelmiyor" dedi. İmrek, HDK'nin, eşitlikçi-özgürlükçü bir anayasa için bu sürece aktif bir şekilde katılması gerektiğini söyledi. 

"Bölgemizde devrimci bir durum var" diyen İbrahim Çiçek, "Ortadoğu'da iktidarlar değişti. Kürt özgürlük mücadelesi, bütün gerici diktatörlükleri tehdit ediyor. Filistin direnişi sürüyor. Newrozu ve Küba'yı dışta tutarsak, dünyanın bir numaralı 1 Mayıs'ı Türkiye'de yaşadık. Biz toplumsal muhalefetin tamamını, HDK'de buluşturabilirsek, bütün gerici planları bozabiliriz" dedi. Anayasa tartışmalarına değinen Çiçek, "Anayasa meselelerinde ve diğer meselelerde önemli bir tutumun ortaya konulması için, HDK Kürt halkının taleplerinin kabulü için, eylem özgürlüğü için büyük bir mücadele başlatmalıdır. Eğer bunları yapmazsak, anayasa mücadelesinin anlamı kalmaz. Ulusal demokratik mücadele ile emeğin hakları mücadelesini birleştirilmelidir. Somut siyasi bir kampanya örgütlenmelidir" diye konuştu.

Selma Gürkan ekonomik ve siyasi alanda halkın AKP tarafından zulüm altında tutulduğunu belirterek, "Yargı ve hukuk sistemi, ordu, kamu, emniyet, düzenin ihtiyaçlarını görecek şekilde yeniden yapılandırıldı. Onlar görevlerini yapıyorlar. Bunun karşısında bizlerin görevlerini getirip getirmediğimiz, asıl kritik noktadır. HDK, bütün ezilen kesimler için umut oldu. Ezilenlerin yaşamına nüfus eden bir çalışmayı yürütmeliyiz. Yaptığımız çağrıları örgütlemek üzere somut görevler almalıyız" diye konuştu. 

Alp Altınörs ise 2002'den 2012 arasındaki dönem, geçiş dönemi olduğunu hatırlatarak, "Fakat, 12 Eylül referandumu ile bu parantez kapandı. Egemenlerin zulmü artık tekleşti. Bütün zulüm yolları AKP'ye çıkıyor. Bu da ezilenlerin mücadelesinde bir kaynaşmanın zemini oluyor. Dink ve Sivas davasındaki adalet arayışı, gerici eğitim yasasına karşı Kızılay'daki direniş, Bosh işçilerin sendika değiştirmesi, Newroz'daki halkların birleşik direnişi, bunu bize gösteriyor. İstanbul Taksim 1 Mayıs'a bu noktada zirve olmuştur" dedi. "Daha fazla siyasi kararlılık gösteren HDK su yolda yürüyebilir" diyen Altınörs, "Birbiriyle müttefik bütün halk hareketlerini birleştirme, zalimlerin hükümetine karşı direnme günüdür. Ne Yunanistan, ne de Tunus bize uzak değil" diye konuştu. 2 Temmuz Sivas Katliamı'nı yıldönümü olduğunu ve İstanbul 1. KCK Davası'nın 2 Temmuz'da görüleceğini hatırlatan Altınörs, "Haziran ve Temmuz ayı, TMY'ye karşı adalet mücadelesini yükselteceğimiz dönem olacaktır" dedi.

Rıdvan Turan, hükümetin Suriye'ye yönelik savaş hazırlıklarını hatırlattı, "Böyle bir iktidar, nasıl demokratik anayasa yapar? Çukurova'da Kürtlere ve sosyalistlere yönelik tasfiye operasyonları başlatıldı. Bundan savaş hazırlığını çok açık bir göstergesi" diye konuştu.