Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

İnsan Hakları Çadırı yasak!

İnsan Hakları Haftası’nda insan hakları kurumları, bir çok ilde çeşitli etkinlikler ve gösteriler yaparak Türk devletinin zulmüne ve baskılarına dikkat çekerek, ‘KCK operasyonları’nda tutuklanan arkadaşları başta olmak üzere Kürt seçilmişler ve siyasetçiler ile avukatların serbest bırakılmasını isteyecek. Kurumlar, tutuklamalara neden olan Terörle Mücadele Yasası ile özel yetkili mahkemelerin de kaldırılmasını talep ediyor.
İnsan Hakları Haftası vesilesiyle Amed’de de çeşitli etkinliklerle devletin ihlallerine ve zulmüne dikkat çekilecek. İnsan Hakları Haftası etkinliklerini İHD Diyarbakır Şubesi, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Tabip Odası beraber düzenliyor. Etkinliklerin ilki bugün sivil toplum örgütleri ve halkın katılımıyla yapılacak yürüyüş ve basın açıklamasıyla gerçekleştirilecek. Ayrıca kentte, hafta boyunca açık kalacak İnsan Hakları ve Özgürlük Çadırı’nın kurulması planlanmıştı. Çadırın açılışı da Pazar günü yapılacaktı. Çadırda insan hakları savunucuları ve kurum temsilcileri, yaşanan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla geceyarısına kadar nöbet tutacaktı. Ancak Diyarbakır Valiliği, “bu kadarına da pes artık” dedirtecek bir karara imza attı. İHD Diyarbakır Şubesi, MAZLUMDER Diyarbakır Şubesi, TİHV, Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Tabip Odası’nın 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında ülkede yaşanan insan hakları ve özgürlükler sorununa dikkat çekmek amacıyla açmak istedikleri “İnsan Hakları ve Özgürlük Çadırı”, Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklandı. Kurumların 5 Aralık günü Diyarbakır Valiliği’ne Koşuyolu Parkı, Dağkapı Meydanı veya Parkorman’da uygun bulunacak bir yere çadır kurmak talebiyle yaptığı bildirime yanıt veren Diyarbakır Valiliği, bu bölgelerin çadır kurmak için uygun görülmediğini bildirdi. Valilik kararında şunlara yer verildi: “Dağkapı meydanı, Koşuyolu Parkı ve Parkormanın eğitim kurumlarına yakın olması; günün her saatinde ambulans, itfaiye ve diğer toplu taşım araçları tarafından sıklıkla kullanılması; araç ve yaya trafiğinin bahse konu yerlerde yoğun olması; kurulması talep edilen çadırın bulunacağı yerde toplanabilecek kalabalığın süreklilik arz edebileceğinden ötürü genel sağlık, kamu düzeni ve hayatın normal akışının bozulabileceği; ayrıca, terör örgütüne müzahir kitlenin çadır kurulmasını provokatif eylemlere yönelik kullanabilecekleri hususları göz önüne alındığında, ‘İnsan Hakları’ temalı etkinlik için çadır kurulması talebi Valilik Makamının 0.3/12/2012 - tarih ve 2012/1608 sayılı olurlarıyla uygun görülmemiştir.”
İHD: Çadıra bile tahammül edemediler
Karara tepki gösteren İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, çadırın yasaklanması kararının tamamen keyfi ve antidemokratik olduğunu söyledi. Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin önünde büyük engellerin olduğunun bu kararla bir kez daha kanıtlandığını belirten Bilici, “Biz kentte bulunan hak temelli çalışan kurumlar olarak her yıl İnsan Hakları Haftası’nı çeşitli etkinliklerle kutlarız. Bu yıl ülkemizde demokrasi ve özgürlükler konusunda ciddi sorunlar yaşandığı, insan hakları ihlallerinde artışların olduğuna dikkat çekmek amacıyla anlamlı bir etkinlik olarak çadır açmak istedik. Açacağımız çadırı da herhangi bir rahatsızlık vermeyecek şekilde bir parkın içerisinde kurmayı planladık. Ancak devletimiz bir çadıra bile tahammül edemedi” dedi.
Yasaklarla bir yere varılamaz
Devletin bu tür yasaklamalarla bir yere varamayacağını kaydeden Bilici, “Her fırsatta ülkenin daha fazla demokrasiye kavuştuğunu, daha özgür bir ortamın yaratıldığını söyleyen hükümetin ve yakın çevresinin bu karara bir kez daha bakmasını tavsiye ediyoruz. Göreceklerdir ki, ülke 90’lı yılları bile aratır bir konuma gelmiştir” diye konuştu.

Karar kaygı verici
MAZLUMDER Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay ise yasaklama kararının yürürlükteki mevzuata dahi aykırı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Bu karar Türkiye’de devletin insan hakları kavramına bile ne kadar tahammülsüz olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Amacımız sadece insan hakları ile ilgili duyarlılığı artırmaktı. Ancak bu konuda öncü olması gereken devletin ve aygıtlarının OHAL dönemine benzer uygulamalarla tam tersi bir duruş sergilediğini görmek bizim açımızdan kaygı vericidir.
Kışanak Pazar günü panelde olacak
Amed’in dışında bir çok ilde de bugün eylemlerin startı veriliyor. İHD İstanbul Şubesi de düzenleyeceği panel, söyleşi, basın açıklamaları ve yürüyüşlerle Türkiye’de yaşanan hak gasplarına dikkat çekecek. Etkinliklere bugün Sultanahmet Parkı’nda düzenlenecek basın açıklamasıyla start verilecek. Pazar günü de Hilton Oteli’nde „Kürt sorunu ve barış“ başlıklı panel düzenlenecek. Moderatörlüğünü Öztürk Türkdoğan’ın yapacağı panele BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, Gazeteci İnci Hekimoğlu, Sosyolog Doç. Dr. Ferhat Kentel konuşmacı olarak katılacak. 17 Aralık’ta ise  Türkiye’de insan hakları gasplarının en yoğun yaşandığı cezaevlerine dikkat çekmek için Galatasaray Lisesi önünde „Tecrit öldürüyor F Tipleri kapatılsın“ başlık basın açıklaması düzenleyecek. Ayrıca akşam da Tünel’den Taksim Meydanı’na kadar gerçekleştireceği yürüyüşle etkinliklere son verecek.
İfade etmek istiyoruz
Siirt İHD Şubesi tarafından „İfade vermek istemiyoruz, ifade etmek istiyoruz“ sloganıyla hazırlanan bir dizi etkinlik programı açıklandı. İHD Şube Başkanı Vetha Aydın, bugün kitlesel basın açıklamasıyla eylemlerin startını vereceklerini ve tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyecek.