Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

'YÜZLEŞME BİR BÜTÜN OLARAK YAPILMALI'

 

 

 Halkların Demokratik Kongresi Kadıköy Meclisi, "Dersim 1938" başlıklı panel düzenledi. EDP Kadıköy İlçe binasında yapılan panele konuşmacı olarak gazeteci Çilem Öz, tarihçi Bülent Bilmez, araştırmacı-yazar Turabi Saltık ve araştırmacı-yazar Hüseyin Ayrılmaz katıldı.

Katılımın yüksek olduğu panelde ilk olarak söz alan Turabi Saltık, neolitik çağdan bugüne Dersim'in tarihi hakkında bilgi verdi, "Dersim coğrafyası, dinler, diller ve halklar diyarıdır" dedi.

16. yüzyıldan bu yana Dersim coğrafyasına dönük kuşatma ve işgal harekatlarını anlatan Saltık, "Dersim, tüm saldırı ve işgallere rağmen Osmanlı, Selçuk, Roma döneminde de onların etkisine girmedi. Kendi kültürü, dili ve yargısıyla gizli bir iç iktidar gibi yaşadı. Dersimliler dışarıdan gelmediler aksine son 500 yıldır katliamlar nedeniyle dışarıya göç verdiler" diye konuştu.

Dersim Gazetesi Yazarı Çilem Öz, Dersim'in kadınlarını anlattı. Adı bugün de anılan Zarife'nin sadece Ali Şer'in eşi olmadığını, direnişin önderlerinden biri olduğunu belirten Öz, "Kadınlar, vahşetin vahşetini yaşadı. Kadınlar tecavüz edildikten sonra karınları mızraklarla deşilerek öldürüldü. Kadınlar, Dersim'in yeniden var edilmesinde de büyük bir rol oynadı" dedi.

"Dersim'de savaşın karşı tarafında da kadınlar var" diyen Çilem Öz, Dersim'e yönelik hava saldırısına katılan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün kızı olan Sabiha Gökçen'e dikkat çekti. Ayrıca Dersim'de yoksul kız çocuklarını eğitmek adına köylerinden zorla alan Sıdıka Avar'ı anımsatan Öz, "Aileler çocuklarını vermek istemedi. Askerler, köyleri gezip zorla aldılar. Avar ise hatıralarında başka türlü anlatıyor" diye konuştu. 

Başbakan Erdoğan'ın "Dersim özrünü" anımsatan Öz, "Yüzleşmek, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı gibi değil, tüm gerçeği açığa çıkartacak bir komisyon kurulmasıyla olur" dedi.

Araştırmacı Hüseyin Ayrılmaz ise, 1935 yılına kadar Dersim ile ilgili raporlar hazırlandığını belirterek, "Hepsinin sonu, 'bunlardar adam olmaz' diye bitiyordu. Dersim'e katliam yaparken, görüşme yapmak üzere Ankara'ya giden aşiret liderlerini de tutuklayıp, ertesi gün astılar" diye konuştu. 

Akademisyen-tarihçi Bülent Bilmez ise, yüzleşmenin içeriği üzerinde durdu. "Yüzleşmek demek aynaya bakmaktır" diyen Bilmez, yüzleşme çağrısı yapanların da gerekli donanıma hazır olmadıklarını belirtti. Yüzleşmenin bir bütün olarak yapılması gerektiğini söyleyen Bilmez, "Dersim Katliamı sonrasında 1990'lı yıllarda yapılanlar var. Cumhuriyet dönemi Dersim'i olarak konuya yaklaşmalıyız" dedi.

Medyaya Dersim Katliamı'nı bir "gösteri söylemi"ne dönüştürdüğü eleştirisinde bulunan Bilmez, akademi dünyasının ise Dersim Katliamı'na ilişkin araştırmalara uzak durduğunu belirtti. Panelistlerin tamamının Dersimli olmasını eleştiren Bilmez, "Dersimli olmayan bir tarihçinin bu konu üzerinde konuşmaması utanç verici" dedi. 

Tarihçi-akademisyen Bülent Bilmez, Başbakan Erdoğan'ın özür dilemesini ciddi bulmadığını belirtti, "Resmi olarak değil, kişisel bir özür bile olsa, 'literatürde varsa özür dilerim' sözü ne kadar ciddiyetten uzak olduğunu gösteriyor. Bu tutum ayrıca çok onur kırıcı. Başbakan 'Arşivler açık' diyor. Bu söz bile özrünün ne anlama geldiğini gösteriyor. Arşivlerin açık olduğu yalan" diye konuştu.

"Katliamın failleri olur" diyen Bilmez, son olarak şunları söyledi: "Bu katliamın faillerini söylemeniz yasak. Bu konuda konuşmanızı yasaklayan yasa var. Başbakan öncelikle bu yasayı kaldırmalı."