Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Operasyon terörüne ortak tepki

7 ilde 'KCK' adı altında yapılan operasyonlarda 100'ü aşkın siyasetçinin tutuklanması siyasi parti, emek ve demokratik kitle örgütü üyeleri tarafından protesto edildi. Gösteride, "Hepimiz Kürdüz, hepimiz BDP'liyiz, hepimiz KCK’liyiz" diye slogan attı. 

ESP, EMEP, SDP, Halkevleri, ÖDP, SODAP, KESK ve 78'liler Vakfı, 7 ilde 'KCK' adı altında yapılan “siyasi operasyonlarla” 150'i aşkın Kürt siyasetçi, insan hakları savunucu ve gazetecinin gözaltına alınmasını ve yüzü aşkın siyasetçinin tutuklanmasını protesto etmek amacıyla Taksim Meydanı'ndan basın açıklaması düzenledi. 

Açıklamaya Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol'un yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. "Artık yeter, barışa kelepçe vurulamaz" pankartının açıldığı eylemde, "İçerde dışarda savaş politikalarına son" ve "Operasyonlar durdurulsun" dövizlerini taşıyan onlarca kişi sık sık, "Hepimiz Kürdüz hepimiz BDP'liyiz" diye slogan attı. 

Eylemde siyasi parti ve platformlar adına basın açıklamasını ÖDP üyesi Sema Solaklı yaptı. Son günlerde BDP'li siyasetçilere dönük gözaltı furyasına dikkat çeken Solaklı, son 6 ay içerisinde 4 bin 148 BDP'linin gözaltına alındığını, bin 548 kişinin ise tutuklandığını söyledi. BDP'lilerin toplantılarının dinlendiğini, parti binalarına dinlenme cihazı konulduğunu, dava dosyalarından öğrendiklerini belirten Solaklı, BDP'li siyasetçilerin yapmak istedikleri barışçıl toplantı ve yürüyüşlere biber gazı ve tazyikli su ile saldırıldığını söyledi. "Artık yeter BDP'ye karşı bu siyasi linç tutumundan vazgeçin" diyen Solaklı, BDP'ye yapılan hukuk dışı bu operasyonların onun temsil ettiği milyonlarca insana saldırı anlamına geldiğini söyledi. AKP Hükümeti’nin içeride Kürtlere karşı dışarıda ise bölge halklarına karşı savaş politikalarını tercih ettiğini belirten Solaklı, Kürt sorununa yeniden savaş politikaları ile yaklaşılmasının hem Kürt halkına hem de Türk halkına yirmi sene önce yaşananları yenilemekten başka bir anlam ifade etmediğini söyledi. Solaklı, "BDP'yi hedef alan operasyonlar, savaştan başka bir yol bırakmayarak aslında barışı ve kardeşliğimizi hedef almaktadır. AKP Hükümeti’ni uyarıyoruz. Kürt sorununu terör yöntemleri ile çözmekten vazgeçin. Halkın demokrasi ve özgürlük taleplerine polisleriniz ile saldırmayın, Aksi halde sonunuz Mübarek ve Bin Ali gibi olur. Barışa ve özgürlüğe kelepçe vurulamaz" dedi. 

Açıklamanın ardından konuşan Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol, konuşmasına " Hemen ve derhal barış" diye başladı. "Kürt halkının onurlu bir halk olarak yürüttüğü haysiyet davasını bitirmeye kelepçeleriniz, gaz bombalarınız yetmez" diyen Birol, Kürt halkının doğal talepleri karşısında direnmenin hiç bir sonuç vermeyeceğini söyledi. Kürt sorununun demokratik çözümünün müzakere olduğunu ifade eden Birol, "Bir an önce müzakere masasına oturun. Kelepçe taktığınız BDP'lilerin ellerindeki kelepçeleri çıkartın" dedi. Eylemde konuşan ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, KCK adı altında Kürt siyasetçilere dönük yapılan operasyonların bir saldırı olduğunu ve bu saldırının ise barış çabasını gösteren güçlerin önünü kesmek amacıyla yapıldığını söyledi. Yüksekdağ, "Bu ateş bu saldırganlık sadece Kürt halkını yakmıyor. O yüzden barış mücadelesini hep birlikte gerçekleştirmek ekmek su kadar gereklidir" diye konuştu. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarına da dikkat çeken Yüksekdağ, "Başta İmralı olmak üzere tüm cezaevlerindeki tecrit koşullarına son verilmeli " dedi. 

Eylemde söz alan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan da, en çok demokrasi söyleminin AKP Hükümeti döneminde kullanıldığını, ama en çok demokrasi talebini yükselten eylemlerin de AKP Hükümeti döneminde yaşandığını söyledi. "AKP yurtta savaş cihanda savaş yapıyor" diyen Gürkan, AKP Hükümeti’nin Kürtlere ve emek, demokrasi güçlerine karşı topyekün bir savaşa giriştiğini söyledi. ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ise, 7 ilde 'KCK' adı altında yapılan operasyonlarla 150'i aşkın parti yöneticisi ve üyesinin gözaltına alınmasını ve yüzü aşkın siyasetçinin tutuklanmasını "terör" olarak nitelendirdi. "Asıl terör bu operasyonlardır" diyen Taş, yapılan operasyon ile BDP'nin Meclis'e dönme kararından pişman edilmeye çalışıldığını söyledi. Taş, " Hani siyasetle müzakere. Sizin müzakereden anladığınız muhataplarınızı cezaevine koymak mı? Hükümet bu politikalardan vazgeçmelidir. Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecrit bir an önce son bulmalıdır. Kürt kardeşlerimize yapılan bu baskılardan sonra Taksim Meydanı'ndan söylüyoruz. Hepimiz Kürdüz, hepimiz BDP'liyiz, hepimiz KCK'liyiz" dedi.

Eylemde son olarak konuşan Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ise, Türkiye'nin AKP Hükümeti eliyle bir cezaevine dönüştürüldüğünü söyledi. "Çok açık ki, bizler savaşın içine çekilmek gibi bir çabayla karşı karşıyayız" diyen Tüzel, Gemlik yürüyüşü öncesi yapılan engellemeleri ve BDP Milletvekili İdris Baluken'e yönelik polisin tavrını kınadıklarını söyledi. AKP Hükümeti’nin tek bildiği şeyin nefret ve baskı politikası olduğunu belirten Tüzel, " AKP Hükümeti yetkilileri Tansu Çiller döneminde olduğu gibi ceplerinde tutuklama listesi ile dolaşıyorlar. Ama biz bu politikalar karşısında BDP'li siyasetçilerle yanyana durmalıyız. Hükümete karşı tüm halkımız, demokrasi güçleri birarada durarak, tepki göstermeli. Gözaltılarla tutuklamalarla çözümün olmayacağı çok açık. Derhal gözaltındaki BDP'li arkadaşlarımızı serbest bırakın. Başbakan Erdoğan'a gittiğin yol yol değildir diyelim. Bu devlet terörü bizlerin birlikteliğini durduramayacaktır" diye konuştu.