Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Yasaklı Şivan’la Kürtçe yayın

Hürriyet gazetesinin haberine göre; TRT 6’nın Yayın Koordinatörü Sinan İlhan, Almanya’da yaşayan ve Türkiye’ye hukuki sorunları nedeniyle gelemeyen Şivan Perwer’le bizzat görüşmeye gitti. Haftada bir gün müzik programı sunması teklifini kabul eden Perwer, program başına 60 bin
 dolar istedi.

Yasaklı Şivan’la Kürtçe yayın...

Oral çalışlar-Radikal

TRT’nin Kürtçe yayını 1 Ocak 2009’da başlıyor. Yapılacak açılışta Kürtlerin ünlü türkücüsü Şivan Perwer’in konseri banttan yayımlanacak. Hürriyet gazetesinin haberine göre; TRT 6’nın Yayın Koordinatörü Sinan İlhan, Almanya’da yaşayan ve Türkiye’ye hukuki sorunları nedeniyle gelemeyen Şivan Perwer’le bizzat görüşmeye gitti.

 Haftada bir gün müzik programı sunması teklifini kabul eden Perwer, program başına 60 bin
 dolar istedi. TRT bu parayı ödeyemeyeceğini belirtince bant yayına karar verildi.
Şimdi bu haberi nasıl değerlendirmeli?


TRT’nin çabalarını olumlu karşılamak gerekiyor. Sonuç olarak Kürtçe yayını inandırıcı hale getirebilmek amacıyla Kürtlerin tanınmış sanatçılarını programa katmaya çalışıyorlar.
Böyle yapmazlarsa Kürtlerin bu programlara ilgi göstermeyeceği bilinen bir gerçek.
Gazetelere yansıdığı kadarıyla Şivan Perwer’in dışında Rojin de sabahları program yapacak, Nilüfer Akbal ise geceleri yayına katılacak. Yazar Muhsin Kızılkaya da kanala edebiyat programı hazırlayacak. Yine haberlere göre TRT Ahmet Kaya’nın Kürtçe şarkılarını da ilerde yayınlamayı düşünüyor.


Tabii bu haberlerin dramatik paradoksal yanları olduğu da ayrı bir gerçek. Şivan Perwer hâlâ Türkiye’ye gelemiyor, konser vermesi yasak. Rojin’in, sırf Kürt kimliği nedeniyle devlet tiyatrolarında başına gelmedik kalmadı. Ahmet Kaya ise ayrı bir öykü. Sırf “Bir gün Kürtçe klip yapacağım, bakalım o zaman yayımlayabilecek misiniz?” diye sorduğu için medya lincine uğramış, Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmıştı.
Radikal gazetesi de dün TRT’nin Kürtçe yayına başlama çalışmalarıyla birlikte ortaya çıkan çarpıklıklara dikkat çekerken, yasaklı harflerden ve Şivan Perwer’e ilişkin ilginç bir mahkeme kararından söz etti.


W, Q ve X harfleri Kürtçe yayın yapan TRT-Şeş’in (TRT-6) deneme yayınında
kullanıldı. Mevcut mevzuata göre, 2002’de Diyarbakır’da Kürtçe yayın yapan ART
televizyonu sahibine beş yıl hapis cezası getiren Şivan Perver’in ‘Mehemedo’ şarkısıyla yayın hayatına başlayan TRT-6, hakkında savcılıklar ve RTÜK harekete geçebilir.
AB’ye uyum yasaları amacıyla yapılan bir dizi değişikliğe rağmen üç yasaklı harf bulunan isimler çocuklara verilemedi. İçişleri Bakanlığı valiliklere genelge göndererek bu harflerin kullanılmasına göz yumulmamasını istedi.


Siyasi Partiler Yasası partilerin propaganda faaliyetlerinde Kürtçe kullanmayı yasaklanıyor.
Bu yasak da hazırlanan afiş ve pankartlarda bu üç harfin kullanılmasını engelliyor.
Kürtçe’nin kullanımı, o kadar çok yasak ve cezaya neden oldu ki. Bunun en son ve en tipik örneklerinden birisi Danıştay 8. Dairesi’nin kararıydı. 2007’de çok dilli belediyecilik kararı alan Diyarbakır’ın Sur Beldesi Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Danıştay kararıyla başkanlıktan düşürüldü ve bu kararı onaylayan belediye meclisi feshedildi. Bir ilginç örnek de sınırda yaşandı: Babası siyasi mülteci olan Alman vatandaşı Welat, annesiyle Türkiye’ye girerken isminde ‘W’ harfi olduğu için girişine izin verilmedi. İçişleri Bakanlığı Welat’ın vize sorunu nedeniyle giremediğini ileri sürdü ama vize sorununun da isimden kaynaklandığı anlaşıldı. Genelkurmay, Nisan 2008’de hazırladığı afişlerle ‘W, Q ve X’ harflerinin üzerini çizdi.


Gördüğünüz gibi Kürtçe yayın yaptım demekle olmuyor. Türkiye bir yasaklar ülkesi. Kürt sorunu tartışması yapılırken bazı çevreler garip garip yüzümüze bakar ve şöyle derler: Kürtlere ne yasak var ki? İsterlerse Cumhurbaşkanı bile olabilirler, oldular da. Öyledir de ‘Kürtçe’ türkü söyleyemezler. Kürt kimliğiyle orta çıkamazlar. Çıkarlarsa bedelini öderler. Ödediler de.
Unutmayın, Kürtlerin en çok beğendikleri sanatçılardan Şivan Perwer hâlâ Türkiye’de konser veremiyor. Bir yurtdışı gezim sırasında bana yaşadığı sıkıntıları anlatmış ve Türkiye’ye gelip konser vermek istediğini söylemişti.
TRT yöneticilerine kolaylık dilemekten başka bir şey gelmiyor aklımıza...