Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

YSK GÖREV SUÇU İŞLEMİŞTİR-Teman Dep

Y. Seçim Kurulunun ,  bazı bağımsız adayların  seçime  girmesini veto etmesi  "şok" bir karar olarak nitelendiriliyor.
Bazıları kem-küm etse de Medya ve Medyadaki Yorumcular bu kararı genellikle olumsuz buluyorlar.Ayrıca bu kararın bir 
"komplo,bir tertip veya derin güçlerin bir müdahalesi olarak " görenler de var...Hatta, ülkeyi  "kaos" ortamına  sürükleme ,
"iktidarı yıpratma amacı güttüğünü ya da iktidarın bu işte parmağının olduğunu"  belirten görüşler de var...
   Tüm bunları bir kenara bıraksak bile,YSK nın kararı,Ysk nın görev suçu işlediğinin itiraf belgesi olmuş oluyor;tabi,tüm veto edilenlerin durumunu tek,tek ele alacak durumda değiliz.Zaten YSK nın veya Resmi Gazete nin sitesine girildiğinde,her nedense  bu adayların veto gerekçesi ile ilgili bir karara da rastlamamış oluyoruz.Sadece ilan edilen adaylar arasında bunların isminin olmadığını görüyoruz.Ysk bu kararını sadece İl Seçim Kurullarına bildirmiştir,il seçim kurullarının da  internet sitelerinin olmadığını gözlüyoruz.Yani kamuoyu tüm adayların veto gerekçesini okuyamıyor,sadece bazı sitelerin veya medyanın  bazı adaylarla ilgili verdikleri bilgileri okuyabiliyoruz.
    Örneğin, Sayın Sabahat Tuncer için deniliyor ki,3 Temmuz 2007 de karar kesinleşmiş.(Böyle denildiğine göre,yalnız  yerel mahkemenin  kararı  değil,Yargıtay onayı ile kesinleşmiş olması anlaşılıyor.)Bir de karar da deniliyor ki; "bu tarihten itibaren başlayan  'deneme'  süresinin henüz bitmediğinin anlaşıldığı kaydedildi".Bu da ne demekse? 
   Peki seçim ne zaman? 22 Temmuz 2007 de.Yani 19 gün geçiyor,seçim yapılıyor,seçimi kazanıyor,hapisten çıkıyor,mazbatasını alıyor,yemin ediyor,Millet Vekilliğine başlıyor...
    İyi de,bu süre içinde,Yargıtay,Yerel Mahkeme,en başta da Ysk bu durumu öğrenemiyor mu?Haydi diyelim  bu süre içinde öğrenemediler.Peki 4 yıl boyunca ne yapıldı?Ya da bu seçimler için,adaylık başvurusu yapılıp,adli sicil kaydı olumlu olarak nasıl verildi?  "Sabıkası yoktur" belgesi alınıp verilmişse bu karar neyin nesi?Verilmemişse en başta niçin adaylığını kabul ediyor? Ve süre bittikten veya kendisine bir uyarı veya "eksik belgeni getir" denilmeyip şimdi adaylığını red etmesi neyin nesi oluyor?Ve yerine de başka aday gösterilemiyor... 
     Bırakalım diğer adayların durumunu,sırf bu karar veya bu "işlemler" ya da işlem yapılmayan işlemler,görevi ihmal değil mi? Görevini kötüye kullanmak değil mi? Yani yüksek mahkemelerin verdiği karar kesindir  deniliyor da,göz göre göre bir ihmal  varsa,veya başkasının mağduriyetine  yol açılıyorsa bu durum ne olacak?
    O zaman bu görev suçunu  işleyen,yerel mahkeme,savcılık v.b  en baştada  Ysk olmuyor mu?
Son olarak şunu da belitmekte yarar var;bazılarının dediği gibi bu işte " bir tertip,oyun,komplo veya kaos ortamı yaratılmak isteniyorsa"  tüm bunlar düşünülüp bu tuzaklara karşı Bdp nin tuzağa düşmemesi ve bu kesimlerin  "elini oğuşturacak" tavırlardan kaçınması,soğukkanlı davranıp meydanı bu kesimlere bırakmaması,seçime devam etmesi ve tüm bu  "tertipleri" ilan etmesi  gerekmiyor mu?...19 Nisan 2011 Teman Dep