Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

ZAGROSLARIN Kızıl Gülü,Seni Çok Özledik-Hatice Tosun-Dadaşut

O evladını Kürt Özgürlük mücadelesinde kaybetmişti.Ağır bir yüktü sırtındaki.Ama içinde hiç kin denen bir şey yoktu.Konuşurken Kürdistanın toprağının kutsal olduğundan sıksık bahsetmesi ve içine kadar Özgürlük mücadelesini içselleştirmesi en çok dikkatimi çekenlerdi.O bir anneydi,oğlununda mücadele arkadaşıydı.Oğlu bu mücadele azmini konuşmalarında öğrendiğim kadarıyla onlardan almıştı.

Barış şehit olduktan 5 yıl sonra duyduk.Hepimiz onun doğduğu ve büyüdüğü şehirde buluştuk.Her şey özenle hazırlandı.Onun ilk okula başladığı anaokulunda taziyeler kabul edildi.Hemen anma etkinliklerine başlanıldı.İlk konuşmayı arkadaşları yaptı.Arkasında babası Kürtçe konuştu.Annesi başlayınca konuşmaya salonda olan herkes ağlıyordu. Ama o başı dik bir şekilde oğlunu anlatıyordu.

Bizde kuzenleri olarak onun için bir proğram hazırladık.Ona en güzel şiirleri armağan edecektik.Ama işimiz çok zordu.Ananın konuşması hepimizi ağlatmıştı.İstedimki bu yiğit kadın sizede anlatsın Barışımızı..Sözü ona bırakırken Barışımızı kır çiçeğimizi saygıyla anıyorum.ayfer

 

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Barış´ım Almanya Sweibrücken´da 1975 te doğdu.Ailenin 2ci çocuğudur. Almanya´ya gelen ilk işçi ailesiydik.Tüm aileden uzak bir yaşam yaşadı çocuklarımız.Alman okullarında,Alman çevresinde büyüdüler.Barış´ım afacan,yaşamı seven çok komik bir çocuktu.Şakacı konuşmalarıyla herkesin yüreginde derin bir sevecenlik yakalamıştı.Çevresine saçtığı pozitiv enerjiyle hep dolu dolu geçirirdi zamanını.Çok uyumluydu.Daha küçük yaşlardayken arkadaşlarıyla yakaladığı uyum içinde kollektifi ön plana çıkaran bir çocuktu.Yurtsever bir aileydik.Böyle bir ortamda büyüdüğü için ergenlik çağlarına gelince mücadele onun için tanıdıktı.Eşim ve bende Kürdistanın özgürlüğü için çalışmalar yürütüyorduk.Bazen festivallerde,gecelerde,yürüyüşlerdeydik.Çocuklarımda o ortamda büyüdüler.Barış başkaydı.Düşünüş,tarzı ve yaptıklarıyla hep en öndeydi.En belirgin yanlarından biri daha 10 yaşındayen 1 Mayıslarda,gecelerde ve yürüyüşlerde bildiriler dağıtır,en önde yürür ve hep zafer işaretleri yapardı.

Biz onları hep Ulusal kültürümüzle,değerlerimizle buluşturduk.16-17 yaşlarında gelince kendisi Kürt Ulusal bilinci almış,Alman Otonom grubuyla çalışmaya başlamıştı.4.5 yıl onlarla Enternasyonal çalışmalar yaptı.Hep Chenin tşörtlerini giyerdi.1 Mayıslarda,Nevrozlarda arkadaşlarını alır dağın tepesine ateş yakarak kutlarlardı en belirgin günleri.Almanlara hep şu sözü söylerdi.“Biz yoldaşız,Kürdistanı biz birlikte kuracağız”derdi.Onlarıda Kürdistan mücadelesine çekip Kürdistanı anlatırdı Barışım.....

19 yaşlarında gençlik kamlarına katılmaya başladı.Gençlik kamplarından sonra Avrupadaki çalışmalara katıldı.Zamanla Kürdistan´ın özgürlüğü için dağların özgürlüğü onu cezbetmişti.Kürdistan onun mücadelesiyle özgürleşecekti.Bir gün gelip bize gideceğini söyledi.Yurtsever bir aile olduğumuz için hiç engel olmadık.Verdiği karara saygı duyduk.Biraz erkendi,biraz daha Avrupada çalışma sürdürmesini isterdik.Ama ona hiç söylemedik.Ama yüreğinde Kürdistan dağları onun tek arzusu ve isteğiydi.Son görüşmemizde hüzün yoktu.Onu Kürdistan dağlarına halaylarla uğurladık.Tüm gece şarkılar söyledi.Ülkeye gitmeye hazırlanmış bize söylediği son sözü ise”Ben artık sizlerden ayrılıyor Ülkeme gidiyorum”.Uzun uzadıya konuştuk.Bana söyleyecek son sözünüz varmı diye sordu.Babası ve ben ona savaşın zorluğunu anlattık.Ne olursa olsun ama Hiçbir zaman arkadaşlarına ihanet etme dedik.Onun mücadelesine sahip çıkacağımızı ve sonuna kadar onunla olduğumuzu söyledik.Gururlan işte benimde sizden duymak istediğim buydu dedi gülerek.Barışımız artık halkımızın ögürlüğü için bizden ayrılmış,Kürdistan dağlarını seçmişti.Onun gidişine saygı duyduk.Ama alışamadık halen onun yokluğuna.Hep yanıbaşımızdaydı.Onun gülüşleri,neşeli konuşmaları,kahkahaları hep evimizin içindeydi..1995 te bizden ayrılarak dağların yolunu tuttu Kürdistanın özgürlüğü için.Onu çok özlesekte onun gibi binlerce çocuk vardı.Onlarda bizim çacuklarımızdı.2 sene ondan hiç haber alamadık.2 sene sonra 1997 de şehit oluyor Barışım.Ama biz şehit olduktan 5 yıl sonra duyduk.Zagroslarda 3 arkadaşıyla birlikte şehit oluyor.Barışım Ekim çocuğuydu.Ekim´de doğdu.Ekim´de şehit oldu.Gülerek derdi ben Ekim´de doğdum.Ekim devrimi bile ekimde oldu diye.Herkesle iyi anlaşırdı.Barışım´ın mezarı bile yok.

Her anne çocuğunun mezarını görmek ister.Bu her annenin en doğal hakkı.Barışım Kürdistan değerleri için şehit düştü.Benim için Kürdistan topraklarının hepsi çok kutsal.Sömürülen yok edilmeye çalışılan bir ülkenin çocukları olduğumuz için çocuklarımız savaşmaya mecbur bırakılmış.Savaş kutsanmaz.Ama o kadar çok asimile edildikki bizimde çocuklarımız bu duygularla büyüdü.Bizim savaş anlayışımız ile sömürücülerin savaş anlayışı aynı değil.Keşke bu kadar sömürülmeseydik.O zaman çocuklarımızda şehit olmazlardı.Hiç bir savaş bu kadar devam etmedi.En büyük savaşlar bile 20 yıldan fazla sürmedi.Tarihe bakıldığında ülkesi için bu kadar savaşı dayatan bir halk yok.Bizi savaşa zorluyorlar.30 yıldır.Oysaki Sosyal,Siyasal anlamda bu sorunlar çözülebilirdi.Bu kadar bedeller ödendi.Bu değerlere herkesin sahiplenmesi lazım.Bu birlik ve beraberlik toplumsal olarak siyasallaşmalıdır.Aslında Kürdistan bu savaşı kazanmıştır.Emperyalist güçler kendi çıkarları için ekonomik güçleri için bu savaşı sürdürüyorlar.Barışımın sonsuzluğa uğurlayışımızın 14 yılında onu saygı ve sevgiyle anıyoruz.Kürdistan´ın,bizim özgürlüğümüz için ölümsüzleşen dağ çiçeğimizin mücadelesini selamlıyoruz.Daima bizimlesin...Her daim seninleyiz ZAGROS´LARIN kızıl gülü..seni çok özledik..annen......Hatice Dadaşut-Tosun(ZERO)