Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

DERSİMDE FESTİVALLER – 2-Erdogan Zamur

Avrupada aynı günde iki ayrı yerde yapılan Dersim festivali sonuçlandı. Herkes bu festivalleri kendi penceresinde yorumları. Herkes kendi çaldı kendi dinledi kısacası. Yazık… Hemde çok yazık. Gönül isterdi ki her iki tarafta ciddi bir özeleştirel yaklaşıp bir sonraki yıllar birlikte ve daha görkemli bir festival yaparlardı. Ama olmadı olacak umududa vermedi.

          Bu ayrışmanın arka planınıda görmek gerekiyor. 29 Mart yerel seçimleri arifesinde başlayan  giderek kar toplayan bir çığ misali büyüyen giderekte kangrene dönen bir durumla karşı karşıyayız. Dersim’de Demokratik Haklar Federasyonu ( DHF ) Kurumsal olmasa da EMEP TKP ve DTP muhalifi kesimlerin DTP alternatifi bir yapı oluşturdular. Burada bazı EMEP dostlar kırılacaktır belki ama gerçekte budur. Bunun isterseniz Dersim’de, Pertek’te, Mazgirt’te, Ovacık’ta,  seçim sonuçlarına bakın anlarsınız. Bu kırılma düzelir mi bilmem ama önyargılar giderek gelişiyor Dersim’de… Tabi benim amacım bu noktayı gündeme getirmek değildir. Giderek açılan bu yarayı tez elde bir hekime göstermek ve tedaviye başlamak olmalıdır.

Bir iki dostumuzun dışında Almanyada yapılan festvaller üzerine ciddi sayılacak yazı göremedik tabi görmediğimiz etkinlik hakkında da ahkam kesmek doğrusu hoş olmaz. Tek isteğim iki tarafında kendini gözden geçirerek ayrılıklar üzerinde değilde  ortak paydalar üzerinmde bir araya gelmesidir. Bu yıl 10. yapılacak olan Dersim Festivali buna vesile olmasını diliyorum. Burada başta Şerafettin Hoca olmak üzere belediye başkanımız Edibe Şahin’e büyük görev düşüyor. Tabi burada belediye başkanına da yönelik biraz sitemimiz var. Belediyenin internet sitesi güzel olmuş ama bazı noktalar yetersiz . Ziyaretçilerin yorum yazmasına olanak verilmiyor. Ayrıca başkana gönderilen mesajların akibetinide bilmiyoruz. Yazıyoruz ama ulaşıyor mu ulaşmıyor mu belirsiz. En azında ulaştığına dair bilgilendirme yapılmıyor. Bir de tabiki Dersim’de Kürtçe’nin Zazaca lehçesi olacak ama Kürtçenin Kurdi lehçesinin yapılmamış olması  ciddi bir eksikliktir.

Şimdi bizim asıl meselemize gelelim bu yıl yine Temmuz ayının sonunda yapılacak olan 10. Munzur Doğa Festivali ve hemen akabinde 4 Ağostosta başlayıp üç gün sürecek olan 5. Kürmeş Şenliğini için neler yapılabilirler. Burada festival nedir niçin yapılır sorularına cevap vermek gerektiğine inanıyorum.

Dönemi, yapıldığı çevre, konusu, katılanların sayısı gibi nitelikleri belli bir programla belirtilen ve özel önemi olan sanat, kültür, bilim, ekonomik faaliyet ,ürün ,dönem veya belli bir temaya yönelik olarak düzenlenen, tek seferlik veya belli periyotlarla tekrarlanan gösteri ve etkinlikler dizisine festival denir.  Festivaller, yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası olmak üzere çeşitlere ayrılır. Festivallerin genel amaçlarına baktığımızda  ekonomik kazanç elde etme yapıldığı yerin gerek turistik yerlerini gereksede orada  üretilen ürünlerinin tanıtımını yapmak ve orada yaşayan insanların kültürel ihtiyaçlarını karşılamayı amaç edinir.  Hem gösteri sunacak, hem de bunları izleyecek kişilerin festival yerine gelmesi için ulaşım hizmetleri, konaklamaları için otel odalarının kiralanması, örneğin, resimlerin sergilenmesi için galerilerin, konserler için salonların düzenlenmesi gibi faaliyetler, hepsi yeni hizmetlerin üretilmesi demektir. Üretim ve tüketimin birbirlerini tetikleyen zincirleme bir süreç olduğu gerçeğinden hareketle, bu etkinlikler dizisi sırasında, birçok kişi ve kuruluş, yeni mal ve hizmetler üretir, ek para kazanır. Sonuç olarak, ekonomide canlanma, ekonomik faaliyette ve kişilerin kazancında bir artış olur.

Tabi burada festivallerin kültürel etkinliklerin olması kadar doğal bir şey olamaz. Sonuçta eğlencede bir ihtiyaç ve  festivali düzenleyenler  insanların bu taleplerini karşılamak zorundadır. Tekrardan belirtmeliyim ki festivali konserler serisine dönüştürmek  doğru değildir. Gerek kültürel etkinlikleri çeşitlendirmek gereksede toplumu aydınlatmak amacıyla seminer panel vb. etkinliklere önem verilmelidi. Munzur Doğa Festivali aslında ekonomik olarak ne üreteceğide önemlidir. Dersim coğrafyası barajlarla sulara boğulmak isteniyor. Yine altın madeni arama çalışmaları adı altında doğa katliamı yapılıyor. Toplum olarak buna karşı bir cephe oluşturacakmıyız yoksa Uzunçayır utanç gölünde olduğu gibi herkes kendi penceresinde bakmaya devam mı edecek. Festival için Türkiye metropollerinde ve Avrupa’da gelen insanlarımıza ne sunulacak yada  ne tanıtılacak. Bu nokta önemli bir yerde üretim olmaz ise orada hayatın öyle çok gelişkin olduğunu söyleyemezsiniz. Üretmek içinde öncelikle yerel dinamiklerin harekete geçmesi gerekiyor. Hayvancılık başta olmak üzere arıcılık, tarım ve turizm gibi alanlarda projeler üreterek insanların kendi topraklarını terk etmesine engel olunmalıdır. Bakın İspanya’nın en gelişmiş bölgesi Kürtler gibi ayrı bir ulusa sahip Katalan bölgesidir. Gerek Katalanya ve gereksede Bask bölgesinin ekonomik yapısına baktığımızda yerelde örgütlenen kooperatif tarzda bir sistemleri var. Bu hem halkın gelir düzeyini yükseltiyor hemde daha rahat bir yaşam olanağı ve gelişmiş bir ekonomiyi yaratıyor.

Sonuç olalar gerek Munzur Doğa Festivali ve gereksede Kürmeş Dreneğinin yapacağı Kürmeş Şenliği orada yaşayan topluma ne verecek önemli olan budur. Tabi bu noktada gerek Dersim’de yaşayan insanları ve gerekse de festivaller için Dersime gidecek olan insanlarıda duyarlı kılmak  başta yerel yönetimler  ve dernekler başta olmak üzere hepimizi görevidir. Yaşanılır bir Dersim için herkes kendi gücü oranında üretmeli ve üretmeye destek sunmalı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 




.