Dersım Gazetesi 3 Yaşında
FERHAT ARSLAN-Muhalif düşünce ve inanca mensup olanların sesi olma iddiasıyla yayın yapan Dersim Gazetesi, yayın hayatının 3'üncü yılına girdi. İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü'nün "KCK" adı altında yürütülen operasyonla tutuklandığı gazete, Dersim, İstanbul, Diyarbakır, İzmir, Ankara ve Avrupa'nın birçok ülkesinde okuyucusu ile buluşmaya devam ediyor.
Dersim'de farklı ve muhalif kesimlerin sesi olma şiarıyla yayınlanan Dersim Gazetesi 3. yılına girdi. İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü İsmail Yıldız'ın "KCK" adı altında tutuklu bulunduğu gazete; Dersim, İstanbul, Diyarbakır, İzmir, Ankara ve Avrupa'nın birçok ülkesinde okuyucusu ile buluşmaya devam ediyor. 2 yılı geride bırakan gazetenin yayın hayatında yaşadığı sıkıntıları anlatan Yayın Kurulu Üyesi Hüseyin Ayrılmaz, anti demokratik baskılara maruz kaldıklarını belirterek, "Fazlasıyla anti demokratik uygulamalara maruz kalıyoruz. Gazetemizin İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü İsmail Yıldız'ın tutuklu olması bunun en bariz göstergesi. Yerel basının yaşadığı tüm sorunları fazlasıyla yaşadık. Maddi sorunların yanında, Dersim'in parçalanmış yapısı ve okuma oranındaki düşüş bize fazlasıyla yansıyor. Maddi imkansızlıklardan dolayı gönüllü muhabirleri çalıştırmak zorunda kalıyoruz. Ancak eskisi gibi bir çaba söz konusu değil. Eskiden olsa onlarca insan çaba gösterirdi şimdi ise yanındaki haberi bile iletmeye üşeniyor insanlar" diyerek, bu durumun basına duyulan güvensizlikten kaynaklandığını söyledi.
'Asimilasyona karşı bir duruş'
Dersim Gazetesi'nin, Dersim üzerinde oynanan kirli oyunları deşifre etmek gibi bir misyon yüklendiğini belirten Ayrılmaz, dil, kültür ve inanca yönelik asimilasyon politikasına karşı duruş sergilediklerini söyledi. Ayrılmaz, "Dersim Gazetesi olarak ortaya çıkış gerekçemiz Dersim üzerinde oynanan çok yönlü oyunlara dönük 'biz ne yapabiliriz' kaygısıydı. Dersim'e, inancından, kimliğine, coğrafyasından toplumuna ciddi bir saldırı söz konusu. Egemenlerin ve işbirlikçilerinin yürüttüğü asimilasyon politikalarına karşı her Dersimlinin duruş sahibi olması gerektiğine inanıyorduk ve bunun için biz pratik bir adım attık. Gazetemizde Dersim'in sorunlarına dönük haberler ve düşünsel fikir yazıları var" dedi.
'Diyaspora ile Dersim bağını canlı tutuyoruz'
Kürtçe'nin Kurmancî ve Kırmanckî (Zazaca) lehçeleriyle internet üzeri yayın yaptıklarını belirten Ayrılmaz, internet yayımcılığının ülke dışında olanlar için önemine vurgu yaptı. Kurmancî ve Kırmanckî (Zazaca) sayfalarıyla dil hassasiyetini diri tuttuklarını, Kızılbaş Alevilik sayfasında ise Dersim'de geliştirilmek istenen cemaat örgütlenmesini önlemeye çalıştıklarını dile getiren Ayrılmaz, "Türk İslam Aleviliği'ne karşı inancımızın özünü yansıtmaya çalışıyoruz. Ekoloji ile beraber barajların zararını ve baraj karşıtı mücadeleyi anlatmaya çalışıyoruz. Dersimin dertlerini gündemleştirme ve çözüm için düşünsel katkı sunmaya çalışıyoruz. Manşetlerimizden de bunu anlayabiliriz. Son manşetlerimize baktığınızda çevre, eğitim ve asimilasyon konuları hep öne çıkmıştır. Gazetemizin bir özelliği de diasporadaki Dersimlilerin ülke ile olan bağlarını canlı tutma çabası" ifadesinde bulundu.
'Dil ve inanç sayfasını çoğaltacağız'
Gazetenin temel amacının, Dersimdeki tüm farklılıkları bir arada, kendi renkleriyle buluşturmak olduğunu söyleyen Ayrılmaz, gazetenin farklı düşünen ama ortak paydası Dersim olan ve Dersim mücadelesinde ortak paydalarda buluşmaya çalışanların kolektif ürünü olduğunu söyledi. Çalışanların, sistem karşıtlığı ve Dersim sevdası üzerinden bir araya geldiğini dile getiren Ayrılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zaten herkesin aynı düşünmesi gerekmiyor. Şöyle ki Dersim aşırı politikleşmiş bir kent burada herkesi kucaklamak gerekiyor, biz bunu sağlamaya çalışıyoruz. İşbirlikçi ve statüko güçlerinin dışında tüm devrimci demokrat kesimin desteğini almaya çalışıyoruz. Elbette eksiklerimiz var, henüz yeterince kapsayamadık. Gelecek açısından hedeflerimiz öncelikle Dersim kültürüne inancına, diline dönük daha kalıcı eserler bırakmak. Kurumsallaşma ve kapsayıcılık noktasındaki eksiğimizi gidererek tüm Dersimlilerin okuyacağı güler yüzlü, dinamik aynı zamanda didaktik bir gazete hedefliyoruz. Anadilimizdeki sayfalarımızı, tarih ve inanç sayfalarını da artırma gibi bir hedefimiz var."
İran’da binlerce yıl öncesine ait mağaralar, zorlu kış aylarında köylülere ve hayvanlarına barınma olanağı sağlıyor.





Em ‘ewul pezan nas bikin, sê çeşît rengê pez hene; pezê sor, spî û reş. Xûyê bizinê bi rik û har e, mih jî sernerm û mûlayim e.
Biletler için:
Sesi ve müziği ile ünü Amerika’ya varan Kürt sanatçı Aynur Doğan, bir süredir yaşadığı Avrupa’dan dünyaya açılma projeleri üzerine çalışıyor. Aynur Doğan, uluslararası alanda prestijli müzik şirketleri ile yeni projeleri üzerinde çalışırken, Amerika’nın Boston kentindeki Berklee Müzik Okulu tarafından kısa bir süre önce kendisine verilen “Akdeniz Müziğinin Divası” ödülü ile müzik kariyerinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor.
Yönetmenliğini yaptığım film ‘He Bu Tune Bu’ (Bir Varmış Bir Yokmuş) festivalinizde değerli bir ödüle layık görülmüştür. Bir sinemacı için tatbiki ödüllendirilmek gurur verici ve teşvik edici bir olaydır. Ancak üzülerek belirtiyorum ki bu ödülü kabul edemeyeceğim. Hepinizin bildiği gibi geçen yıl Avrupa’nın göbeğinde, Paris’te, şehrin ortasında üç siyasetçi Kürt kadını güpegündüz vahşi bir şekilde katledildiler. Dünyanın en güvenli bölgesi olarak bilinen Avrupa maalesef bu üç devrimci kadına mezar oldu. Bu katliamın üzerinden uzun vakit geçmesine rağmen Avrupa hükümetleri ve yargı kurumları maalesef yeterli bir duyarlılık gösterip olayı hala aydınlatmadılar. Avrupa ve özellikle Fransız hükümetinin bu sessizliği ve duyarsızlığı Fransız istihbaratının ve dolayısıyla hükümetinin bu olayın üstünü örtmeye çalıştığı izlenimi vermektedir. Bu olay ile birlikte, Kürtler ve ezilen diğer halklar açısından, Avrupa’nın demokratik, adil ve hümanist değerleri anlam yitimine uğramıştır. Avrupa’nın aydınları, sanatçıları, siyasetçileri bu olaya karşı yeterince ses çıkarmayarak üzerlerine düşen sorumluluklardan kaçınmışlardır. 

Hasan Coşar‘la, çıkardığı ilk kitabı ’’Tarihte ve Günümüzde Kadın’’ üzerine bir söyleşi yaparak, siz değerli okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.
