‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ ve Ceylan
64. Uluslararası Cannes Film Festvali’nde, ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ filmiyle Nuri Bilge Ceylan ve ‘Le gamin au vélo’ filmiyle Eric ve Luc Dardenne kardeşler, ‘Jüri Büyük Ödülü’ paylaştı. Cannes’da Altın Palmiye ödülünü ‘Tree of Life’ (Hayat Ağacı) ile Terrence Malick alırken, En İyi Yönetmen Ödülü’nü ise Danimarkalı Nicolas Winding Refn, ‘Drive’ isimli filmiyle kazandı. Woody Allen’ın yönettiği, ‘Midnight in Paris’ adlı filmin yarışma dışı gösterimiyle 11 Mayıs’ta başlayan 64 Cannes Film Festivali, Fransız sinemacı Christophe Honoré’un ‘Les Bien-aimes’ adlı filmiyle sona erdi. Festivalde Amerikalı yönetmen Robert de Niro’nun başkanlığını yaptığı jüri, Büyük Ödüle ‘Bir Zamanlar Anadolu’ ve ‘Le gamin au vélo’ filmini layık gördü. Jüri ödülü, Française Maeiwenn’in ‘Polisse’ isimli filmine verildi, en iyi senaryo ödülünü Joseph Cedar’ın ‘Footnote’ isimli filmi aldı.
Ceylan: Ödül beklemiyordum
Ödül töreninde konuşan yönetmen Nuri Bilge Ceylan ise, ‘’Benim bu uzun ve zor filmimi seçtiğiniz için teşekkürler. Aslında bunu pek beklemiyordum ama çok teşekkür ederim’’ dedi. Jüri üyelerinin festival sonunda yorgun olacağı ve filmi yeterince değerlendiremeyeceği kaygısı taşıdığını ifade eden Ceylan, jüri üyelerine bu ödülden dolayı teşekkür ettiğini söyledi. Ceylan, yine filmin oyuncuları, yapımcısı ve tüm ekibe katkılarından dolayı teşekkür etti.
Yapımcı Zeynep Özbatur Atakan, ‘’Bu bizim için onur verici bir ödül. Yeniden bu başarıyı yakaladığımız için çok mutluyuz’’ derken, oyuncu Yılmaz Erdoğan, ‘’Filmin festivalde son gün gösterilmesinden dolayı kaygılarımız vardı. Yönetmen Ceylan Cannes’da çok takdir edilen bir sanatçı. Bu ödülle filmin başarısı taçlandırıldı. Halkımıza hediyemiz olsun’’ diye konuştu.
‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ ve Ceylan
Yapımcılığını Zeynep Özbatur Atakan’ın üstlendiği, Yılmaz Erdoğan, Taner Birsel, Muammer Uzuner, Ahmet Mümtaz Taylan’ın başrollerde yer aldığı filmin çekimleri Keskin’de yapıldı. Bosna Hersek ve Türkiye ortak yapımı olan ve Eurimages tarafından desteklenen film, bir doktor ve bir savcının 12 saatlik gerilimli hikayesini anlatıyor. Görüntü yönetmenliğini Gökhan Tiryaki’nin yaptığı, 2 saat 35 dakika süren filmin senaryosunu, Ercan Kesal, Nuri Bilge Ceylan, Ebru Ceylan yazdı.
5. kez Cannes Film Festivali’ne katılan Ceylan ‘Uzak’ filmiyle 2003’te ‘Büyük Jüri Ödülü’nü kazandı. Ceylan, 2006’da ‘İklimler’ isimli filmiyle Cannes’da ‘FIPRESCI’ ödülüne layık görüldü, son olarak 2008 yılında, ‘Üç Maymun’ filmiyle festivalde en iyi yönetmen seçildi. Yönetmen Ceylan, 2009 yılında festival jürisinde yer aldı.
Ödül kazanan filmler
* Altın Palmiye: Terrence Malick / ‘Tree of Life’ (Hayat Ağacı).
* Jüri Büyük Ödülü: Nuri Bilge Ceylan / ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ ile Jean ve Pierre Dardenne Kardeşler / ‘Le Gamin au Velo’.
* En İyi Yönetmen: Nicolas Winding Refn / ‘Drive’.
* En İyi Kadın Oyuncu: Kirsten Dunst / ‘Melancholia’.
* En İyi Erkek Oyuncu: Jean Dujardin / ‘The Artist’.
* En İyi Senaryo: Joseph Cedarz / ‘Hearat Shulayim’.
* En İyi Kısa Film: Maryna Vroda / ‘Cross Conutry’.
* Altın Kamera: Pablo Giorgelli / ‘Las Acacias’.
* Jüri Özel Ödülü: Maiwenn / ‘Polisse’.
Belirli bir bakış dalında:
* Büyük Ödül: Kim Ki-duk / ‘Arirang’ ile Andreas Dresen / ‘Stopped on Track’.
* En İyi Film: ‘The Minister’ / Pierre Schoeller.
* Yönetmen: Muhammed Resulov / ‘Elveda’.
* Jüri Özel Ödülü: Andrey Zvyagintsev / ‘Elena’.
* FIPRESCI (Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu) ÖDÜLÜ: ‘Le Havre’ / Aki Kaurismäki.
* Eleştirmenlerin haftası: Jeff Nichols / ‘Take Shelter’.
CANNES
İran’da binlerce yıl öncesine ait mağaralar, zorlu kış aylarında köylülere ve hayvanlarına barınma olanağı sağlıyor.





Em ‘ewul pezan nas bikin, sê çeşît rengê pez hene; pezê sor, spî û reş. Xûyê bizinê bi rik û har e, mih jî sernerm û mûlayim e.
Biletler için:
Sesi ve müziği ile ünü Amerika’ya varan Kürt sanatçı Aynur Doğan, bir süredir yaşadığı Avrupa’dan dünyaya açılma projeleri üzerine çalışıyor. Aynur Doğan, uluslararası alanda prestijli müzik şirketleri ile yeni projeleri üzerinde çalışırken, Amerika’nın Boston kentindeki Berklee Müzik Okulu tarafından kısa bir süre önce kendisine verilen “Akdeniz Müziğinin Divası” ödülü ile müzik kariyerinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor.
Yönetmenliğini yaptığım film ‘He Bu Tune Bu’ (Bir Varmış Bir Yokmuş) festivalinizde değerli bir ödüle layık görülmüştür. Bir sinemacı için tatbiki ödüllendirilmek gurur verici ve teşvik edici bir olaydır. Ancak üzülerek belirtiyorum ki bu ödülü kabul edemeyeceğim. Hepinizin bildiği gibi geçen yıl Avrupa’nın göbeğinde, Paris’te, şehrin ortasında üç siyasetçi Kürt kadını güpegündüz vahşi bir şekilde katledildiler. Dünyanın en güvenli bölgesi olarak bilinen Avrupa maalesef bu üç devrimci kadına mezar oldu. Bu katliamın üzerinden uzun vakit geçmesine rağmen Avrupa hükümetleri ve yargı kurumları maalesef yeterli bir duyarlılık gösterip olayı hala aydınlatmadılar. Avrupa ve özellikle Fransız hükümetinin bu sessizliği ve duyarsızlığı Fransız istihbaratının ve dolayısıyla hükümetinin bu olayın üstünü örtmeye çalıştığı izlenimi vermektedir. Bu olay ile birlikte, Kürtler ve ezilen diğer halklar açısından, Avrupa’nın demokratik, adil ve hümanist değerleri anlam yitimine uğramıştır. Avrupa’nın aydınları, sanatçıları, siyasetçileri bu olaya karşı yeterince ses çıkarmayarak üzerlerine düşen sorumluluklardan kaçınmışlardır. 

Hasan Coşar‘la, çıkardığı ilk kitabı ’’Tarihte ve Günümüzde Kadın’’ üzerine bir söyleşi yaparak, siz değerli okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.
