Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Kardeş Olmak İçin, Cami-Cem Evi Yapmaya Gerek Yok!

Bu günlerde Türküye toplumu ve Avrupa Alevileri, demokratları, devrimcileri ve kendine insanım diyen herkes bu oyuna yenik düşmemek ve Alevileri gelecekte bekleyen tehlikede korumak için bir insani duruş mücadelesi veriyor.

Devlete hâkim AKP hükümeti Alevilerin inanç yerine cümbüş evi derken, ani gelişen bir Cami- Cem evi aşevi projesi çıktı tombalada. Tabi tombalada çıktı derken bu işin mecaziyesidir. Yıllar önce de bu ikilinin görüşmeleri alış verişleri olmuş. Yıllar önce de devletin diğer kanat temsilcileriyle görüşmeler olmuş, Aleviler pazarlık konusu edilmiş ve yine aktör değişmemiş yine İzzettin Doğan. 
Sembolik Yapılacak Cami-Cem Evi ve Kilise projesi olabilir:
 
Alevi –Suni kardeşlik sembolü olarak yapılan bir Projeye karşı çıkılmaya bilinir, yanına birde Kilise koyarsın ve inançların kardeşliği sembolize edilir. Ancak bu öyle bir şey değil. Eğer Cami – Cem Evi yan yana yapılınca Alevi-Suni kardeş olsaydı, 1834 de Hacı Bektaş’ta yapılan cami Alevileri ve Sunileri kardeş ederdi. Etmedi! Edemez de. O da yine asimilasyon amaçlı yapıldığı için kardeş etmedi bizi. 1300 Yılından beri var olan Hacı Bektaş’ ın ortasına, 500 yıl sonra II. Mahmut tarafından yaptırılan cami de kardeşliğin simgesi olarak algılanmamış, tam tersine düşmanlığı körüklemiştir. Hacı Bektaş Veli’nin soyundan gelen bir ‘Çelebi’ olan Veliyettin Hürrem Ulusoy, “Gerçekten kardeş olmamız isteniyorsa, ancak her konuda aynı haklara sahip olan -ne bir milim aşağı, ne bir milim yukarı, aynı haklara sahip olan- insanlar kardeş olur. Biri seni ötelerse, hiçbir hak vermezse sana, “Cem Evin’ e cümbüş evi” derse, onunla nasıl kardeş olacağız?” derken kardeş olmanın koşulu camiyle cem evini yan yana yapmaktan geçmediğini haklar sorunu olduğunun altını kalın çizgilerle çizmiştir. 
 
Kaç tane Cami o kadar Cem Evi Kardeşliği pekiştirir mi?
 
Peki, kardeşliği şöyle algılasak, madem camiyle Cem Evi’ni yan yana yapınca kardeş olunuyor, Türkiye de kaç tane cami varsa her Caminin yanına bir Cem evi yapalım daha iyi kardeş oluruz değil mi?
 
Cem evi ile cami yan yana olduğunda, camide ezan okunurken Cem evi’ n de de duvaz okunuyorsa ne olacak? Hangisi susacak? Mezhep ya da din savaşları yaşayan bir toplum değil miyiz acaba? Camide çıkanlar insanları otellerde yakmadılar mı? Şimdi otele kadar yürümesinler, zahmet olmasın diye caminin yanına Cem evi yapıp Cem Ev’in de ibadet edilenler mi kurban edilecek? Aleviler diğer inançlara nasıl saygı duyuyorsa, Alevilik diğer dinlerde de kendisine o saygının duyulmasını bekliyor. Alevileri kardeş gören Suniler, Yezidiler, Hıristiyanlar ve bizi kardeş gören hangi inanca dâhil olursa olsun, onlar bizim kardeşimizdir. Biz minarede okunan ezana da saygılıyız, Kilisede gelen Çan sesine de ama onlarda bizim sazımızda çıkan sese saygılı olmalıdırlar. Ancak hile ve dalaverelerle para karşılığı Aleviliği satılığa çıkararak banka hesaplarını dolduranlar, Aleviliği öldürmek için politikalara imza atanları, biz asla kardeş görmeyeceğiz, ister suni olsunlar ister alevi. 
 
Alevi vergileriyle Alevilere Cem Evi yapmayı reva görmeyenler, kardeşlik düşmanıdırlar. Kürt Ulusal mücadelesine destek verilmesin diye AKP’ li dedeler türetildi ve Aleviliği kendi iç kargaşasına sürükledi, Türkiye gündemi dışına itilmeye çalışıldı. Son gelişmelere bir göz atacak olursak, altı Çınar hakka yürüdü devletin düşmanca yürüttüğü politika sonucu. 
 
Kırk bin Alevinin kanına giren Selim ismi için karşı çıkanlar, Aleviliği öldüren projelere imza atıyorlar. Aleviliği öldürmeye çalışan bir şahsın dedeliğin de şüphe edilmelidir. 
 
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.