Avrupa Parlamentosu’nda ’4. Dersim Konferansı’-Ayfer Ber

26 Mayıs Avrupa Parlamentosunda 4 Dersim Konferansı yapıldı.Dünyanın bir çok yerinde katılımcıların ve konferansa basının ilgisi en çok dikkatimi çekenlerdendi.Konferans ve yayınlanan sonuç bildirgesiyle Dersim 37-38´zin Uluslar arası arenada çok yol aldığını gözler önüne seriyor.

Tarihçilerin ve Hukukçuların,siyasetçi ve yazarların katıldıkları konferans ve paneller ilgiyle izlenmekte ve dünya basınında övgüyle bahsedilmekte.Buda bize ne kadar onurlu ve doğru bir işin yapıldığını göstermekte.

Biz Dersimlilerde bir nevide olsa sorumluluklarımızı yerine getirmenin onurunu yaşatmakta tüm bu gelişmeler.

1937-1938 yaşananlar dünya tarihinde ender rastlanan planlı,programlı,bilinçli bir soykırım olduğunu tarihçilerin altını çize çize anlatmaları konferansın benim için en önemli vurgularındandı.

Diger önemli bir yan ise Avrupa birliginin kapılarını çalan Türkiyenin önce kendi tarihiyle yüzleşmesinin sıklıkla Avrupa Parlamentosu Milletvekillerinin vurgulamasıydı.

Katliamlar ülkesi Türkiyenin Avrupa Birligi formlarına uygun davranıp kendisiyle hesaplaşması ancak bir ülkeyi ileri taşıyacak,ancak o zaman Avrupalı olabilecektir.

Türkiyenin Dersim politikası yüzyıllardır devam etmiş,yüzün üzerinde seferler denenmiş hiç birinde başarılı olamamış en sonunda ise yok ederek,sürgün ederek,asarak,mağaralda tütsü ateşi vererek,uçaklarıyla bombalayarak,uçurumlardan atarak katletmesi asimilasyon ve yok etme politikasıyla 37-38 dönüm noktası ve tarih sayfalarına utanç olarak geçmiştir.

Bir an önce arşivleri açmak,asılan Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezarlarının yerinin açıklanması,toplu mezarların yerinin söylenmesi,Türkleştirmek için yük trenleriyle batıya sürgün edilen kız ve çocukların akibetini açıklamak ve yaşayanların,yaşamıyorlarsa çocuklarına tazminat ödenmesi ve geriye dönüşlerini sağlamak belkide bir ülkenin güncelleşmiş,avrupayı zorlayan ve destek alarak Uluslar arası mahkemelere giderken atması gereken ilk adım  olmalı.

Dersim soykırımının Uluslararası mahkemelere gitmesi için Avukatlardan Barry Fischer,Erdal Doğan ve Eren Keski´nin muazzam katkı ve çabaları çalışmayı dahada ileri taşıyarak önemli gündem oluştumakta.Davanın Uluslar arası mahkemeler

gidecegi zaman yüzlerce Avukat,Yazar,Sanatçı,Bilimci,Siyasetçi,Milletvekili ve halktan alacağı destek ve güç bize şu ana kadar yapılan çalışmalarda gösterdi.Önemli bir potansiyelin bu çalışmaya daha şimdiden destek vermesi,çalışmayı dahada başarılı kılacaktır.

Ben Dersimliyim ben insanım diyen herkesin görevi ve işi olmalı bu çalışma.Bir daha katliamların yaşanılmaması için tüm bu çabalar.Bizlerde bu çalışmalara gücümüz oranında destek vermekteyiz.

Çocukluğumuz nenelerimizin hüzünlü ağıtlarını dinleyerek geçti.Yüregimizin bir köşesinde hep onların bize anlatamadıkları acıların derinliğini taşıdık.Yıllarca birilerinin birşeyler söylemesini yazmasını,konuşmasını bekledik.Büyüdükçe,araştırdıkça kanlı tarihimizle yüzleştik.

Bunun içindir bütün bu çabalar ve çalışmalar.......

Bir daha bu katliamların yaşanılmaması için bu çalışmalara güç ve desteginizi esirgemeyin...