BU ÜLKENİN BİR DEĞİL BİR ÇOK GERÇEĞİ VARDIR
Bugün Başakşehir'de yaşanılan olayların detaylarına baktığımızda bunun açık bir provakasyon olduğu özellikle son dönemlerde gündeme gelen Demokratik Özerklik tartışmalarının önünü kesmek alevi inancında olanları kürtlere karşı kışkırtmak ve aleviliğin demokratik,ilerici vasıflarına türk milliyetçiliğini aşılayarak savaşın bir taraftarı olmaya alet etmeye çalışılmaktadır. Olay sonrası Cem evinde asılan dev türk bayrağı bunun en iyi örneğidir. Ayrıca mecliste "Bu ülkenin tek bir dili vardır" diye bas bas bağıran başbakan Erdoğan türk milliyetçiliğini yeniden bu söylemlerle tırmandırarak barış ve huzur yerine şiddetli bir çatışmanın sistemli bir savaşın sinyallerinide vermeye devam ediyor.
"Tek dil,tek millet" söylemlerinin yanında "ben kürtçülüğe de türkçülüğe de karşıyım "diyen Erdoğan galiba milliyetçiliğin anlamını kaçırmış veya unutmuş olmalıki tek dil ve tek millet kavramını kullanıyor.Burada Erdoğan'a sormazlar mı!! mademki bu ülkenin tek dili var o zaman dularınızı neden arapça yapıyor camilerde neden arapça ezan okutuyorsunuz!!! Bu nasıl ülkeki kendi dilinden inancının gereklerini yerine getiremiyor!!! Yapmayınız başbakan yapmayınız bu söylemlerle sadece çocuk kandırabilirsiniz, ülkeyi kargaşaya götürebilirsiniz,barışın eli bu kadar yakınken elinin tersiyle inadına inadına itmenin vebali ağır olur,bu toplum gelecekte yeniden cenazeler kaldırmaya başladığında bunun sorumlusu olacağınızı bu söylemlerinizlede buna neden olduğunuzu biliyor olmalısınız....
Cem evine yapılan saldırının kimler tarfaından yapıldığını iyi araştırmak gerekir,bunun arka planındaki asıl amacı ortaya çıkarmak gerekir,burada esas alınan genel alevi hareketini kürt özgürlük mücadelesinin karşısına dikmek türk milliyetçiliğine empoze etmektir.Alevi inancının temel ilkelerini sarsmaya çalışan bu zihniyet önce alevi çalıştaylarıyla,sonra kurdukları kurumlarıyla ve bu kurumlara yerleştirdikleri temsilcileriyle alevi inancını sunnileştirme ardındanda anti kürt hareketlerine dönüştürmeye doğru kullandıklarını net olarak görmek gerekir. Bu ülkenin "tek dili var tek milleti var tekte inancı vardır" bu söylemler ülkenin kuruluşundan buyana iktidarların dilinden düşmeyen savunulan tek gerçekti ama artık bunlar için gelinen noktada bu ülkenin bir değil bir çok dilinin olduğu bir çok inancının olduğu ve bir çok milliyetinin olduğu gerçeğidir, buda iktidardaki güçlerin kabul etmede zorlandıkları gerçeklerdir. Bu gerçeklere birde Kürtler Özerkliklerini ilan ederlerse"özerklik gerçeği" eklenecek ki işte o zaman bilinen tüm "Tek"likler yerle bir olacak...
Bu "Tek"liklerin yerle bir edilmesi için tüm duyarlı kesimlerin demokrasi mücadelesine katılması önemle arzedilir .
Ali Haydar Gürbüz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.