Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Dersimcilik ve Ordan-Burdan-A-Ekber Aslaner

Yazıya başlarken başlık ile ilgili bir türlü, düşündüklerimi ve yaşanan süreci anlatacak başlık bulamadım. Onun için yazıyla ifade etmeye çalışayım.Genel olarak  su andaki tablonun pek güzel olmadığı ve bir huzursuzluğun olduğu başka bir gerçek.
İnsanların doğasından dolayı ayrı düşüncelerde olması doğal.Doğal olmayan başka düşünürken zorlama yani akıl zorlaması ile bir taban edinmek , prim yapmak.
Son zamanlarda Dersim‘liler ile ilgili bir şeyler söylenirken, Dersim tarif edilirken veya Dersim‘e sahip çıkılırken kullanılan Argüman ve söylemlere bakınca neden acınacak halde olduğumuzu daha iyi anlıyorum.

- Alevi-Kızılbaş Dersim !
Nedir Alevi ve bir o kadarda Kızılbaş olan Dersim.Aklı selim biri bunu  anlatsın da birazcık bizde bilgiden ve gerçeklerden payımızı alalım.  Zorlama olan ,bu temelde ve söylemlerle hareket edenler veya taban bulmaya çalışanların geçmiste ve hala, kısmende  olsa gelecek nesillere Önyargılı olmaları için yeterince malzeme verdikleridir. Ve büyük bir yanılgıyla Dersim‘de var olan  başka Inanç ve milliyetlerdeki Dersim‘lilere haksızlık etmeleri.

Onlar kızıl değil açık renk Alevi,Kürt değil Ermeni, müslüman değil Hıristiyan oldukları için az Dersim‘li oluyorlar.
Mesele şu : Bugün Dersim‘lilerin Kürt degil de başka bir millet olduğunu, üstüne üstlük bir de Kızılbaş-Alevi olduğunu dile getiren dostlarımız Önyargılar üzerine çürük binalar yapıyorlar.
Neymiş Kürtler Quroymuş.Neymiş bizim elimizdekileri yemezlermiş vb. bir sürü ipe sapa gelmez ama bizi yüzyıllarca ayrı ve neredeyse Düşman olmaya götürecek kadar önyargı ve söylemler.
Aynı Önyargı ve söylemler mezhep olarak Sünni olan kürtlerden alevilere karşı en azından bir o kadar vardır.Sonuç birileri bu önyargılar üzerinden bizi kendilerine Köle ve uşak yapmış, ticaret yapmış para kazanmışlar kendi saltanatlarını devam ettirmişlerdir.
Benim anlamadığım Dersim‘liler feodalizmle 1970 yılların başından itibaren hesaplaşmaya başladılar.O zaman Devrimci ve Komünist olanlar bugün Dersim‘lilerin başka bir millet ( Zaza) ve başka bir Mezhep ten( Kızlbaş-Alevi )  - Alevilige birde Kızılbaşlık eklendi-  olduklarını 40 Yıl sonra tespit ettiler.
Ama feodalizmin en ağır şekliyle hüküm sürdüğü Kürdistan‘da Kürt Özgürlük mücadelesi sayesinde Feodalizm param parça olurken biz ilerici olan Dersim‘liler geri Vitese takıp yol alacagımızı düşünüyoruz.
Eğer dürüst ve düsüncelerinde samimi iseler Alevilik ve Kızılbaş-Aleviligi Islamın neresine yerleştiriyorlar.Ben peşinen söylüyorum hiç uğraşmasınlar çünkü şansları yok.

Ama onlar Dersim‘lilerin Kızılbaş -Alevi olduklarını söylerken bu "Kızılbaı-Aleviligin" Müslümanlık ve İslamiyet içinde kendisine yer olmadıgğını söyleyemeyecek kadar oportünist davranıyorlar.Çünkü Müslüman ve İslam‘san bugün Dersim‘de kutsal sayılan bütün ziyaretleri Put gibi görmek zorundasın.Yoksa Müslüman ol ve İslamiyetin hiç bir şartını yerine getirme !!!!!!!! 

Yüzyıllardan beri önyargılar üzerine  bizi biribirimize düşman edenler bugün bu oyunlarını   hiçte untanmadan ve yüzsüzce  değiştrme veya cilalamadan tekrar piyasaya sürdüler.

Insanların önyargılarından kurtulabilmesi için veya en azında başka bir Kişi veya Toplum için bir fikrinin olabilmesi için en azında, komşuluk ,yol arkadaşlığı,ticari ilişki, veya  sosyal olarak aynı ortamlarda buluşması ,temasta bulunmaları gerekiyor. Söyler misiniz Dersim‘lilerin Sunni kürtlerle  son bir kaç yıl öncesine kadar ne kadar ilişkileri vardı veya tam tersi. Şırnak‘lı biri Dersim‘in belkide haritadaki yerini bilmez ama Dersim‘le iligili  bir sürü önyargıya sahiptir.Aynısı  Dersim‘liler  içinde geçerlidir.(Sırnak ve Dersim‘lilerin hepisini demiyorum)
Ben kendi şahsıma feodalizmin ve dinin bu kadar ağır etkisi altında olan insanlarımızın - sünni kürtlerin-
Alevilere karşı önyargılarını anlayanbilirim ama ilerici devrimci dersimlilerin günümüzdeki önyargılarını ve bu önyargılarının üzerine çürük bina yapmalarını anlamıyorum.

Birileri Dersim‘in Kızılbaş-Aleviliğiyle bir şeyler yaparken diğerlerininde sen yaparsan bende yaparım mantığıyla  yanlışa yanlışla cevap vermeleri ve geri temelde,meydanı diğerlerine  boş bırakmama tavrının da  verdigi panikle aynı yöntem ve söylemlerle Dersim‘lilere hitap etmek istemeleride bir o kadar  yanlış ve tehlikeli olduğunu belirtmek istiyorum.Dersim nüfus olarak Diyarbakır‘ın Bağlar semti kadardır.Ama Diyarbakir‘lıların - ezici çoğunluğunun- Dersim‘liye sevgi ve saygısını inkar etmek ayıptır.

Hiç kimse yeni arayış ve icatlar içinde olmasın.Sevelim sevmeyelim doğal olarak her kesin ait olduğu bir millyeti vardır.Dersim‘liler kürt olmakla birlikte dil,inanç ve yaşam şekli olarak kendine has,özgül karakteristik bir toplum biçimi olmuştur.

Kürdistan‘da Dersim eksik olursa, Gül bahçesinde kırmızı Karanfil eksik olur.

Mezopotamya‘da kimler yaşamıyor ki !

İnanç olarak : Aleviler,Sunniler,Hiristiyanlar,Yezidiler,Ortodokslar
Milliyet olarak: Türkler,Kürtler,Araplar,Ermeniler,Yahudiler,
Dersim‘liyi kendi küçük hesapları için başkalalaştırmaya çalışanlara kim olursa olsun, bizimde yani sessiz çoğunluğunda söyleyeceği mutlaka birşeyleri olmalı.

Bizim suskunluğumuzu onların dediği herşeyin doğru olduğu anlamına gelmez ve öylede yorumlamasınlar.
Dersim bugün her zamankinden çok büyük  tehlikelerle karşı karşıyadır.Dersim‘le ilgili düşünürken, en azında ortak paydalarda birleşilmeli ayrı siyasi görüş ve  inançları zenginliklerimiz kabul edip Dersim için birşeyler yapalım. Bizi ayrıştıracak degil birleştirecek sebepler üzerine kafa yoralım.

Bugün Dersim‘in Kürt olmadığını söyleyenlerin tek hedefi Dersim Belediyesini ellerine geçirmek. Bunu Tayyip Erdoğan da çok istedi ve kışın ortasında insanlara Buzdolabı ve Çamaşır Makinesi yüklediler.Bu onursuz Resim karşısında " Kamer Genç " Ma alsınlar ihtiyaçları var dedi.Dersim‘liler bugün Kamer Genç gibi bir Milletvekilleri olduğu için utanmalıdırlar. Dersim‘lileri Fare zehiri ile mağaralarda zehirledik diyenlere aynı safları paylaşan Kemal fukarasıyla utanmalıdırlar.Kemal efendi neredeyse Dersim‘li olduğunu söylememek için yemin etmişe benziyor.

Dersim‘in Kızılbaş-Aleviliği üzerine kafa yoracağınıza Dersim‘de ziyaretlerde kesilen Kurbanların hesabını yapalım.Bir Ziyaret Vakfı kuralım " Kurban" ları geleceğimiz olan çocuklara ve Bilgiye aktaralım.Yoksa hiç bir yerde- özellikle Almancılar için geçerli- her yıl Dersim‘e git ziyaretlerde Kurban kes önünü kendine arkasını diğerlerine - eğer şansın varsa - ver diye bir emir ve Ayet yok. 

Tarih denen aynanın karşısına geçin Dersim‘linin ve " Quro" ların başına gelenlerde ne kadar ortak yan var onları bari görün.

 Gün gelecek Türkiye de herkesin kendisini ifade ettiği demokratik yapıya kavuşursa hic kimse Alevilik, Kızılbas-Alevilik türünden söylemlerle kimse kimseyi kandıramayacak.Çünkü Demokrat olmanın tek bir şekli var. Eşit ve herkesi olduğu gibi kabullenme.

Yazının sonunda Başlığı da buldum. Dersimcilik ve Ordan - Burdan  

 Bir sonraki yazımın konusu  " Ödlek Aydınlar " olacak.

25.06.2010