Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

İsterdim ki!

İsterdim ki, her gece gök kubbesinde bana gülücükler dağıtan yıldızınızın ışığında uyuyayım. Öyle isterdim ki, her sabah kutsal gözlerinden gözlerime yansıyan güzelliğinde uyanayım. İsterdim ki, içimi ısıtan ışığınızın muhteşemliğinde bir bahar heyecanında sarılayım. İsterdim ki, tüm ruhumu aydınlatan ışığınız kutsal bir ruhtan başka bir şey olmadığını herkese anlatayım.
Söz konusu senin yokluğun olunca, isterdim ki, asırlar boyu dağlara vurayım. İsterdim ki, her gün kutsal ışığımızın melodisinde mutluluk oyunu oynayayım. İsterdim ki, ışığınızdan demet demet çiçeklerle yollara düşeyim. İsterdim ki, seni çağrıştıran, seni işaret eden, seni anımsatan ne varsa, hepsinden bir parça toplayıp, ağıdımızı tutayım.

İsterdim ki, gördüğün her çocuğun gülüşünde, gülüşünüzü, duyduğum her genç kızın sevdasında sevdanızı, hep hayal ettiğim her şahinin akışında bakışınızı, kulak verdiğim her dokunaklı melodinin mısrasında şiirinizi, gönül verdiğim her destanın cevherinde o tarifi zor çîrokunuzu kucaklamak isterdim.

İsterdim ki, her sonbaharın ilk kar tanesinin heyecanında, her baharda açan ilk çiçeğin sevincinde, ilk pepe diyen çocuğun coşkusunda sana koşup sarılayım. Sana ne kadar sarılsam özlemlerimi anlatamayacağımı biliyorum. Biliyorum ki, seni anlatmak, sana koşmak, sana sarılmak, seni anlatmaktır.
İsterdim ki, duyduğum her esintinin sesinde gelen sensin diye deniz kıyılarına koşayım. Bir gün okyanusların ötesinden yüreğime vuran esintiyle geleceğini biliyorum. Öldüğüm gün bile gelsen, tüm bu acılı bekleyişimi unutup sana doğru sevinçle koşacağım. Tek bir söz söylemeden mezar taşımla birlikte kalkıp Amed’den, Botan’dan, Serhat’tan sana doğru koşar adımlarla çığlık çığlığa gelen ateşin şen çocukları içinde olacağım!

Nureddin ÖnerCeyhan M Tipi Cezaevi