Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Bilim insanlarından aklı zorlayan öneriler

Küresel ısınma, başta insan olmak üzere dünyadaki canlı yaşamını tehdit eden ciddi bir tehlike olmayı sürdürüyor. Bu tehlike artık dünyamızı ve yaşamı somut olarak tehdit etmeye başladı. Dünyamız iklim değişikliklerinin yarattığı felaketlerle boğuşurken, bilim insanları da küresel ısınmaya karşı alınacak önlemler konusunda yeni projeler üzerinde çalışmalar yürütüyor. Küresel ısınmaya neden olan etkileri sınırlayacak yeni teknolojiler üzerinde çalışan ve kendilerini 'geo-mühendisler' olarak nitelendiren bir grup bilim insanı, aklın sınırlarını zorlayan projeler üzerinde çalışıyor. Projeler arasında okyanuslara demir tozu dökülmesi, sünni bulutların oluşturulması, dev aynalarla güneş ışınlarının kontrol edilmesi gibi öneriler bulunuyor. Bir grup bilim insanı ise biyolojik yakıtla ya da güneş enerjisiyle çalışan araçların üretilmesi ve sanayide dönüştürülebilir enerjinin kullanılması gibi projeler öneriyor.

BM muhalefet ediyor

Küresel ısınmaya sera gazlarının neden olduğu biliniyor. Bu gazların atmosferdeki dengesini ayarlamak için London Convention adlı bir kuruluş okyanuslara demir tozu dökülmesini savunuyor. Dökülen demir tozlarıyla karbondioksit emerek yaşayan bakteriler üretilecek ve böylece küresel ısınmaya neden olan karbondioksit seviyesindeki artış kontrol altına alınmış olacak. Ancak okyanuslara yapılacak kimyasal bir müdahaleye Birleşmiş Milletler İklim Paneli karşı çıkıyor. Okyanusların insanların yarattığı kirlilik nedeniyle 'kimyasal bir çorba'ya döndüğünü ifade eden İklim Paneli, öneriyle bu kirliliğin daha da artabileceğini ifade ediyor. BM'nin muhalefetine rağmen gelişmiş ülkelerin küresel ekonomik kriz nedeniyle geo-mühendislik projelerine daha sıcak bakmaya başlayabilecekleri ifade ediliyor. Okyanuslardaki karbon emilimini arttıracak kimyasal deneyler üzerinde çalışan Avustralyalı Climons şirketi, 2010 yılının Ocak ayında maliyeti 15-20 milyon doları bulacak bir deney gerçekleştirecek. Şirket karbon deneyinin başarılı olması durumunda bunun küresel ısınmayla başa çıkmanın 'en ekonomik' yolu olacağını belirtiyor. Nobel ödülü sahibi Paul Crutzen ise atmosfere güneş ışığını emecek parçacıkların atılmasını ve böylece buzulların engelleneceği teorisini savunuyor. Crutzen, atmosfere salınacak sülfür parçacılarıyla dünyada küresel bir soğuma yaratılabileceğini ve bunun maliyetinin yılda sadece 10-20 milyon dolar arası olacağını ifade ediyor. Benzeri olay doğal olarak yaşanmıştı. 1991 yılında Filipinler'de, 1815 yılında da Endonezya'da volkanik patlamalarının ardından atmosfere yayılan sülfür bulutları küresel soğumaya neden olmuştu. Bir grup bilim insanı ise uzaya aynaların yerleştirilmesini öneriyor. Öneriye göre dünyanın 1,5 milyon kilometre ötesine yerleştirilecek 106 kilometrekarelik bir ayna ile dünyaya gelen güneş ışınları azaltılabilir. Böylelikle küresel ısınmanın önüne geçilebileceği belirtiliyor. Bir diğer öneri ise okyanuslardaki dalgaların doğal olarak gökyüzüne saldığı soğuk su buharının sünni olarak atmosfere salınması.

Serdar Eroğlu (Özgür Gündem)